KELİMELER ESKİMEZ SEVGİLİM
Yüzünü asardın flu aynalara sus pus bakışlarında
Tarihlerin fay hatları yüzünde gizemli bir harita
Gözlerinden derin izler ümitsiz yarınlardan önüne düşüyor
Bedenimde zihnime vurulan prangaların sancılı izleri
Sus olduğum dilimde eksik, yıpranmış kelimeler
Konuşsam yüzüme vuruyor “eskitme” dercesine
Sussam bağrımı yırtıyor fırtınanın öncesinde
Uykularımı bölerdim uykular yokluğunda haram bana
Sinene yasladığım başım derinlerinde anafor
Ben ki fukara düşlerimin yılgın savaşçısı
Ki, horlanmış sözlerimin yalnız, kahir müptelası
Saçlarına bahar çiçekleri astığım kadın
Bir dinle, öyle sözlerim var ki sana demet demet
Konuşsam yüzüme kapanıyor bütün kapılar kırılırcasına
Sussam ölüyorum idamlık bir davanın son celsesinde
Senden kalan derin ihtiraslara sarılıyorum umudum diye
Ha Kaf dağının ardındasın, ha tutulduğum yüreğindeki meşale
Ateşin yedi düvelden görünür dumansız külsüz
Sana şiar olmuş şiirlerimde gizlenen bütün imgeler
Hüzünlü bir bulut gibi bulanıyor adının geçtiği her kelimede yüreğim
Keskin virajlara savrulurum aşkına fren yapmaz hislerim
Konuşsam dağılıyorum yeryüzüne zerre zerre
Sussam çürümüş mezar taşlarınca ruhum virane
Kelimeler eskir miydi sevgilim söylenen her aşk nağmesinde
Sıkılır mı kurşunlar gönlümün duvarlarına çizdiğim resimlerine
Sana yağıyorum varsın kurak geçsin bütün mevsimler
Tutuşuyorum fitilim ateşlenmiş uzak diyarlara
Ürkek gözlerle bakıyorum az sonra uçuşacak bütün kelebeklerim
Kanatlarında sana yazdığım aşk mektupları
Konuşsam incinir mi? Her sabah ışıdığım gözlerin
Sussam yenilgiye uğruyor karınca ordularım
Vazgeçtim hepsinden yine de söylüyorum eskimez kelimeler
Seni seviyorum…
Seni seviyorum… …
adem efiloğlu