HANGİ SEFALET ÇİZEBİLİR ACININ RESMİNİ

 

Gözlerini aç

İsrafil’in nefesinde duraklayan zaman uyuyor

Titrek dudaklarının ucunda

Giyotinle kesilmiş hayallerin duruyor

Ve sonsuz bir varsayımla işlerken hayat

Gözlerinde yanıyor gökyüzü

Söyle hiç böyle yanmış mıydı yüreğin…

 

Umudun  habercisiydi kokun

Yakup’un ellerindeki kanlı gömlek

Züleyha’nın avuçlarında hayal kırıklığı

Aşkın peypaye izlerinde yangın var

Kenan illerinde saraylarda bile

Söyle hangi sefalet çizebilir acının resmini…

 

Ey sıcaklığı denizleri ısıtan sevgilim

Vuslatın çaregahında var mıdır bir muştu

Kallavi bir özlemle bulutlardan sağılırken gözyaşlarım

Üç noktasız eylemlerle bekliyorum

Kalbinde öksüz kalmış bir çocuk merasimiyle

Boğazı avuçlarımda tutuyorum

Kızkulesini gözlerimde

Söyle kıyametim saf tutar mıydı yüreğinde…

 

İçimde serseri kurşunlarla

Namlular kuşanıyor kelimelerim

Cebrail’in kanatlarına takılıyorum

İbrahim’in ateşine düşüyor ayaklarım

Bir cinnet anını aşikar ediyorum

Söyle İsmail gibi teslim eder miydin başını…

 

Bakışlarında kocaman bir şehir ölür

Karanlığı ortasından böler güneş

Özlemin gözyaşı dolu sokaklarında

Ayalarında denizler tutuşur

Sabrın cilalanmış sayfalarında

Acıyı bal yapma telaşındayım

Hezeyanım heyecanımdan sızıyor

Söyle gelişin cennetin kapılarına vurur mu…

 

Adem Efiloğlu

Yorum Yapın

All fields marked with an asterisk (*) are required