UYKUSUZLUK SENDROMU

 

Zayıf  bir  ihtimaldi  gözlerimi kapadığım

Gecenin koynuna saklanan düşüncelerde

Beynimde urlaşmış uykusuzluk sendromu

İzbe vakitlerde ve en derinde.

 

Kitaplarda  çare olmuyor bazen

Gözkapaklarımı  kapatamadığım sahnelerde

Uzun uzadıya geçmeyen vakitler

Hayat  dediğin zaten karışık  felsefe

Eksik  bir şiir  gibi yapışmış benliğimize.

 

Gulyabani korkuları yokluyor arada karanlıklar

Ayrı bir köşede gece böcekleri senfonisi

Odamda  bir  gölge  süzülüyor koynuma

Evimin tavanına mıhlıyor şimşek

Her biri geldiği gibi  kayboluyor gece yakamozlarının.

 

Acı fren sesiyle  keskinleşiyor kulaklarım

Silkiniyorum dört yanımı sarmış bitkin hallerime

Bakışlarım kısa mesafelerde boğuluyor

O  bildik  eski  şarkılar mırıldanıp

Uykusuz hallerime  tuzaklar kuruyorum.

 

Alt kattan gıcırdıyor eski bahçe kapısı

Acaba diye aklımı kuşkuluyorum

Ellerimde soğuk soğuk  terlerle

Kaderimi  bekliyorum

 

Yıldızlarda solgun gökyüzünde

Ne Samanyolu ne de ay

Şehrimi istila  etmiş karanlık

Hayat  dediğinde zaten hepsi bir anlık.

 

Felsefe yapıyor  bulanık aklım

Hesaplar karışık vadesi  farklı

Şafak  kızıla  vurduğu  demde

Gecenin ilmiğini çekeceğim az kaldı

Uykusuzluk sendromundan elde bu  şiir kaldı.

 

ADEM EFİLOĞLU

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required