TARİH BENİ ÇAĞIRIYOR 2

Barbaros’un yiğitliğine şahidim

Yüz yirmi ikiye bölündüm kılıcının gölgesinde

On iki bin neferden biriydim

Korfu’da nefeslendim

Düşmanları dökerken denize

Preveze’nin bakışları arasında

Narda Körfezinin bol köpüklü sularında

Deniz suyu içtim…

Rüyalarımı bile kıskanıyorum bu aralar

Ergenekon’dan dünyaya açılıyor atalarım

Boz yeleli atlar koşuyor dörtnala

Boz kurtlar müjdeliyor gelişlerini

Çin surların arkasına saklanıyor

Diğerleri kaçabilecekleri en ücra köşelere…

Oğuz Kaan’ın izlerini sürüyorum destanlarla

Manastan geçiyor yolum

Dağların en sarp yerlerini adımlıyor Alparslan

Malazgirt ovasından

Anadolu’ya selam salıyorum

Adı görklü Nur Muhammed adına…

Muştu bin dört yüz elli üç, yirmi dokuz mayısta geliyor

Fatih diyorlar o Mehmet’in adına

Asırlar bile direnemeyip

Nasılda değişiyor

Kutlu davanın ihtişamında…

Cumhuriyete sevdalanıyoruz Mustafa Kemal ile

Özgürlüğün değişmeyen cümlelerinde

Hattı müdafaaları kaldırıp

Sathı müdafaa yapıyoruz tüm ülke

Ve kalbimize bir kabir eşiyoruz

On Kasım saat dokuzu beş geçe

Ulu Önderi uğurlarken sonsuza…

Âdem Efiloğlu

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required