SURETİ ESKİR ZAMANIN

 

Adımların;

Bu şiire düştüğünde biraz dur;

Kendine selam duran imgelere süsledim

Enerjisi fazla gelmiş gökyüzünü

Az bekle toplayıp geleceğim…

 

Suretin;

Arada biraz da zoraki çıkıyor şiir

İlhamla kavgalıyız epeydir

Kalem yapıştıkça parmaklarıma

Yüzüne düşen bin parça ay

Doyamadan öleceğim…

 

Gözlerin;

Gelincik tarlalarını süslüyor

Yosun düşmüş rengiyle

En vurucu yerindesin hedefinin

Bakışlarınla eziyorsun yüreğimi

Geceden çaldığım yıldızları serptim üstüne

Haydi biraz gülümse…

 

Saçların;

Ne zaman esse rüzgâr

Uçuşan  başakları kıskandırırsın

Seyrine dalıp

Dünyayı ikiye bölüyorum

Yarısı sen…

 

Gidişin;

Camların buğusuna yazıyorum adını

Bir şarkı kendinden geçiyor her defasında

Zemheri koşuyor üzerime doğru

Artık daha bir üşüyeceğim

Artık tesellisi yok gözlerimin…

 

Şimdi ben;

Altı çizili kocaman bir yalnızlık dolaşıyor adımlarımda

Parmaklarımın ucu aşıyor şiir adlı bir dilberle

Nasıl anlatsam

Çocukluğumdan kalan korkularımla

Toprağın kokusuna âşık oluyorum

Yıllardan iki bin yirmi iki, ekim

Artık patiska kumaştan beyaz kefendir elbiselerim…

 

Adem Efiloğlu 

 

Yorum Yapın

All fields marked with an asterisk (*) are required