MELİKEM
Melikem
Asil saçlarına bile daha rüzgarlar dokunmadan
Göğsümün çeperinden
Göğün kanatlarına yükseliyor
Ruhumdaki sevda kuşları
Kanatsız…
Melikem
Bekâretin sabır kuşandığı parmaklarımda
Nefesine ram olmuş kelimelerim
Dünyaya sus pus olmuşuz
Üzengi bekleyişlerde
Hani sıkılıyor insan
Kokun ciğerlerimde semaha durmuş
Kalbimde çocuksu oyun havaları
Halay çekiyorum vuslatınla…
Melikem
Yokluğunda sessiz ruhum
Varlığında oyun parkı
Mesela kalbim çarpışan otomobiller gibi
Saçlarım balerinle dans eden kavalye
Gözlerim ışık ışık
Avuçlarım dönme dolabı kucaklıyor
Bir çingene kızının ellerinden halkalanıyor sözlerim
Her taraf gümbür gümbür seninle…
Melikem
Selamın gelse
Maşuk zihnimi uyandırır infialim
Bir görsen beni
Yanaklarımda gamzelerin atar
Dudaklarımda zikir çeker heyecanın
Gözlerimde havai fişek gösterileri
Melikem
Mesafeleri dert etme
Gönlümün tahtında hürriyetin
Yüreğimin salıncağında aşkın
İmzası derin kazılmış bir kaderin
İki oyuncusuyuz
Haydi finalini mutlu yazan
Bir senaristin avuçlarında uyuyalım…
Adem Efiloğlu