BEYAZ ŞEHİR
Kumdan fırtınalarla istila edilmiş
Güvercin düşlerinden ipeksi şehir
Gururu kırılmış yenilmiş zaman
Sokaklarından eskilerden bir dem
Ben yarım sevdalar büyütmedim yüreğimde
Tutkuludur sevdayı dilimde ören her kelime
Haşindir sevmelerim
Seninde sevdan benden ne kadar haşinse
Efil efil sokulurum kuytularıma
Yalnızlıklar sırnaşır
Dilime lal olurum sessizliğimde
Elimden düşer kimsesizliğim ayaklarıma
Gözlerimde uzayan korkularım ışıksız
Öldürdüğüm cümlelerim var söylenmedik
Kahrı sorgular geçmişimden
Hisli bir kaval sesi gibidir kimsesizlik (sensizlik)
Dağları arşınlarım dermansız tizler
Elimde un ufak olur kayalar
Hangi bulut yakalar gözyaşlarımı
Mezarım kazılıyor içimde ifrit iniltiler
Başaklar derdim yedi kıtada
İçimde serpiştirdiğim hep umudum tohumu
Bu yılda mevsim kurak , yağmur az
Çile hamalıyım , çileyle geldim
Resmini dört duvara çizdim çizeli
İçimde kaynayan hasretim volkan
Öldüm be gülüm her hayalde ben
Gurbeti kaderim bildim bileli
Hep seni anlatıyor bu beyaz şehir
Her kum tanesi gözyaşından bir parça
Ruhumda infialler vuslat ne zaman
Hele ki bir akşamı var zehir mi zehir
Yavru kuşlar besledim umudu mu uçursun
Gözyaşımı sarmaladım her kanadına
Yandım be gülüm bu ümitsizlik
Adem efiloğlu