ARZUHALİM 1
Gökyüzü mavi deniz, ruhumdaki ambiyans,
Sessizce mırıldanır, yüreğimdeki türkü.
Şükür sağlık yerinde, şükür derim bu ne şans,
Sensizlik denklemidir, içimdeki bu korku.
İlmek ilmek sağılan, yağmur oldu yaşlarım.
İrkilip şaşırarak, başladı telaşlarım.
Aklım başımda değil, esmekte sevda yeli,
Yakıyor yüreğimi, dokunduğun her hücre.
Görmüyor başkasını, gözün değdi değeli.
Ulaştırır mı bizi, beklediğimiz fecre.
Bir iki üç diyorken, tükendi bütün yaşlar.
Her anın bitiminde, hasretim yine başlar.
Üzerime örttüğün, bu elbise sen tüter,
Ben seni düşündükçe, her mevsim bana bahar.
Sınama yokluğunla, yokluk ölümden beter,
Yitirme umudunu daha, nice yarın var.
Keşkeleri eledim, rağmenlerde sen varsın.
İşlediğim günahsa, bil sende günahkârsın.
Dudaklarım kurudu, içimde sönmez ateş,
Karanlığa asılan, bakışlar aşkına iz.
Hep gecede kalmaz ya, doğacak elbet güneş,
Yansır yüzün üstüne, hayal meyal gölgemiz.
Sol yan özlemin dolu, bilsen nasıl çırpınır.
Zemheri kar etmez ki, ten seninle ısınır.
Her hayal asumana, dökülmesin bir yasla,
Sarsılan nefesimde, tutuşsun özlemlerin.
Âdemin sevdasını, istiyorsan kıyasla,
Bu bitmeyen tutkuya, çare mi gözlemlerin.
Sadece gözlerinde, öyle bükülür başım,
Ölümsüzdür aşkınla, toprak görse naaşım.
Adem Efiloğlu