YALNIZLIĞMIN SAÇLARINDAN KAÇ KERE OKŞADIN

 

Şiirin hikayesi;

duadan başka  bir şey  gelmiyor elimden, hani  şöyle  bir  kabiliyetim olsa üflediğimde  kalksan ayağa , bütün nefesimi  tüketirdim senin için ,sen kalk  diye  ayağa.

 

 

sessizlik ısmarladım sana 

uzun soluklu

kadim yorgunluk gibiydi sözlerin

hatırı asırlara  meydan okuyan

yağmurun damlalarına  esir 

rüzgara  yenik

 

biz  yaraları  kabuk bağladıkça  okşarız

ya da kopartırız  temelinden  kanasın diye

oluk oluk kan akar yeniden

o yüzdendir içimizde  birikmez infialler

tedirgin dolaşır damarda kan

 

ge ceye  susarız

yırtılırcasına  boğazımız

yorgun cevaplara  kefen giydiririz

ya da yorgun sorular bekleriz  susarak

isteriz ki üşütmeyen yağmurlar  yağsın üstümüze

ıslanmasını bile  beceremeyiz

ıslanamayız

bu yüzden

 

sırılsıklam aşık olamayız

sevgili

aşk mevzularında  ben hep  hatalı

ve zaman ayarlı infilakların

en tesirsiz  parçası

bu yüzden

tükenişlerim sancılıdır her  daim

uyurken bile uykusuzluk akan gözlerimden

 

zihnime  sözlerin fotoğraf çekiyor

her  dokunduğumda  ayrı bir  poz

aynı karede kaldığımız nadir an

ve biliyor musun

hiç  bozulmasın  diye o an

dokunmuyorum aklıma  bile  bazen

 

gec eler  utanıyor yalnızlığımdan

unutmayı unutuyorum ya  gec elerde

uykularımın katilini bulamıyorum

dilenirken umudu gec elerin rahminden

sana  bir  sessizlik ısmarlıyorum

arala  kapılarını  ve bekle

meczup bir  postacıdan alacağın haberi

 

söyle  şimdi

yalnızlığımın saçlarından kaç kere okşadın

ve kaç kere kucakladın kimsesizliğimi

asık  suratında yaralı düşlerin  vardı

katletme nefretini

sal  yalnızlığıma

ve dokun  çıldırma  zamanlarıma

dokun

kokla

gec e  limon çiçeği tadında

ve seyret 

ay bile limon sarısı…

 

 

adem efiloğlu

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required