GÖZLERİN 5 (DESTAN)
Namlumun içinde, bekleyen kurşun,
Basınca tetiğe, kandır gözlerin.
Gölgesi altında, yaşarken arşın,
Nefesin bittiği, sondur gözlerin.
Helalim olmadan, baktığım günah,
Usulca ateşi, yaktığım günah,
Gönüllü içine, aktığım günah,
İnatla kusurum, sindir gözlerin.
Delişmen bakıp da, ruhuma sızar,
Siyah mürekkeple, adımı yazar,
Visale ermeden, öldüğüm mezar,
Meçhul karanlığa, kündür gözlerin.
Aldığım nefesim, geçilmez huyum,
Rengine bakarken, bir damla suyum,
Sığınıp sindiğim, erilmez koyum,
Kadransız pusulam, yöndür gözlerin.
Var mıdır arasam, cihanda dengi,
Nifaksız sözlerin, eşsiz ahengi,
Sabrın tevekkülün, bitmeyen cengi,
Garibin umduğu, nandır gözlerin.
Mavi denizlerin, yosunlu taşı,
Kirpiklerin tuzla, karılmış dışı,
Dalgaların kumsal, ile oynaşı,
Sahilin dilinde, nendir gözlerin.
Yokluğun da fani, dünya dönmüyor,
Yüreğim de nurun, ışır sönmüyor,
Tutsağınım sana, aşkım dinmiyor,
Sema’ya astığım, tondur gözlerin.
Usulca söndüğüm, dindiğim kıyı,
İçinde yittiğim bir, dipsiz kuyu,
Apışıp kalırım bu, nasıl büyü,
Hayat iklimime, candır gözlerin.
Zihnimin içine, mühürlenmiş iz,
Hududu çizilmez, yemyeşil deniz,
Akıl odalarım da, sakladığım giz,
Ölüme diktiğim, kındır gözlerin.
İçine bakınca, yanarmış gibi,
Elemlere dalmış, kanarmış gibi,
Eskiyen günleri, anarmış gibi,
Tarihin içinde, andır gözlerin.
İçinde yittiğim, en büyük çöldür,
Azıcık ağlasam, gözlerin göldür,
Çiçek bahçesinde, nadide güldür,
Yarına baktığım, gündür gözlerin.
Dünyayı sevmeme, emsalsiz neden,
Var mıydı böylesi, onu bilmeden,
Çatınca kaşın, perişan eden,
Kaçıp saklandığım, tündür gözlerin.
Âdem der ki daim, ziyaretgâhım,
Yokluğu aklımda, figanım ahım,
Pervane olup da, aşkla segâhım,
Sırrına erilmez, tindir gözlerin.
Âdem Efiloğlu