BENİMDİR GÖZLERİNİN İMLA HATASI
Zekeriya Efiloğlu’na;
Eşkıya yüreğinle düşlerimde gezersen
Düştüğünde takılıp durduğun anılardan
Kemiklerinden sökmek isterdin tenini
Gelen geçen yolcuları sen sanırdı gözlerim
Kelimeler yasını tutardı eriyen senelerin
Duygularının ateşi bürünürdü hüzne
Sen kendi yüreğinin cerrahıydın
Ve kimsesizdin öksüz kalmış şiirlerde
O kadar derinden sarsılırdı çığlıkların
Tutan olmaz ellerinden deprem gibi düşerken
Yokluklardır aklında sıra gecesi
Duvarlarında şarkılarını söyler vakit
kokladıkça notalarını
Ölümün gölgesine yazılır seyir defterin
Hani yokluğum kadar zavallıydım anladım da
Neden her seferinde kınalar yakılır gençliğine
Salası verilen vakitte
Omuzlarda taşınırken yılların
Kirpiğine konan sulu hırsızın işi bu
Çocukluğundan yanaklarına hıçkırıklı hatıra
Müzmin bakışlarına aldırmadan yanağından süzülen
Üfleyince uçacak sandığın
Nasıl sevişiyor yanaklarınla arsızca
Kimseye aldırmadan
Ruhunun menzilinde kopan fırtınaların vardı
Hammaddesi acı diyetini fazlasıyla ödediğin
Hayatın azılı çabasına adı düşen güruhi nalân
Latifedir toprağın rahmini eşelerken
Sıcaklığının bekâretini içinde saklayan
Kim ne derse desin
Gözlerinin belli iki imla hatası
Nasıl sevişiyor utanmadan yanaklarınla
Sevinirken huzur
Kederde acının izinin adı
Gözlerimden dökülen iki imla hatası
adem efiloğlu