TUTTUM GÜLÜMSEMELERİNİ AVUÇLARIMDA
Bakış açısını değiştir duygularının
Koy pusulasının kadranını hedefine doğru
Ölümü istiyorsan ısmarla meleğinden…
Gözlerini açtığında
Hala bahar kokmuyorsa saçların
Ve uçurtmaların peşinde koşmuyorsa bakışlar
Bil ki
Kararmıştır gözlerinde gökkuşağı…
Ben görmediğin topraklar bilirim
Hasat mevsiminde izlerimi bıraktığım
Ve hayaller bilirim sancılı doğumlardan
Hala kanayan kırk bir parelik yaralar bilirim
Arsız sözlerinin darağacında sallanan
Herkese meltem esen rüzgârlar bilirim
Bağrımıza fırtınalardan girdaplar oluşturan
Bil ki yokluğunda ölmedim sevgili…
Bir gece yarısı ceylanlar gezinirken kirpiklerimde
Feryatsız kelebekler ölürler birer birer
Sanki gözlerim ışıktan huzme mezarlarına…
Bir rüyanın içindeyiz nefesini tutup beklediğimiz
Hava ayaz rüzgar sokak lambalarını yokluyor arada bir
Ve atmosferini deliyor yerkürenin yıldızlar
Samanyolu olup üşüştükçe saçlarına
Tuttum gülümsemelerini avuçlarımda
Henüz farkında değilken dudakların…
Hayallerini kucaklıyorum
Bazen istiyor insanın canı
Kapalı gişe sevişmek şiirlerle
Yol gösteren oluyorum elim de fenerle
Acıya sırnaştıkça sarılıyorum harflere
Balans ayarı tutmaz olunca söylemlerim
Her ihtiras med-cezir oluyor
Sanırsın kendi kavgasını taşıyacak mısralar…
Vakit ipotek edilmişse ihanetin düşer gölgelerin karanlığına
Hep kendini gizler güneşin bu yüzden
Şubatın ayazı vurur mısraları
Duyguların çıldırma arifesinde kaybeder yolunu
Şiirlerin cesedini ezercesine yıkar gassal
Ölüm bu denli yakışmamışken kafiyeden bedenine
İlk baharlarında bile üşür kelimeler
Hayatta kaybolduğum anların ardından
Ayak bastığım dağlarda dinmez feryadım
Esirger yaşam bütün nimetlerini
Kaybolursun büyüdüğün resimlerden
Yine aklıma geliyorsun istemeden
İçimde o serseri yanlarım uyanırken aniden
Düşünüyorum da
Seni böylesine sevmek
Akıl kârı değildi