VUSLAT GÜNLÜKLERİ 5 FİNAL

Yasemenim;

Çaresiz bir yazgıyla uyandım sabahlara

Üzgün, kırgın ve birazda isyankar,

Sen yine yoktun.

Sabahların çekilmez ağırlığıyla,

Hayatın tozlu yokuşlarında,

Başladım kıvranmaya…

 

Yasemenim;

Hikâyemiz g(s)özlerindeki merhametsizlikte bitti.

Ağlayan gökyüzüyle arkadaş oluşum bundandır.

Bundandır gökyüzüne galebe çalan feryatlarım.

Yüreğini kapattığın sözcükleri,

Yutup yutup duruyorum zehir niyetine,

Ölmeyince ölmüyor insan işte.

 

Yasemenim;

Kalbimin intiharına halay tuttum gecelerce.

Seneler üzerime heyula olup çöreklendi.

Nerede bir Yasemenle tanışsam,

Acı hatıralarıma bir yenisi eklendi.

Umutsuz sevdanın hatırında hizaya çektim mısraları,

Artık yüreği yarım umutlar besliyorum,

Artık beklemiyorum dönmeni.

 

Yasemenim;

Sevdayı divane eden hayatlar biliyorum,

Hepsinden geçip gittim.

Hepsinden önemlisi,

Kendimden geçip gittim…

Nemrutun ateşine attılar bedenimi,

Nuh tufanında yetişemedim gemiye,

Artık vuslatı sildim çocuk gözlerimden,

Nasıl olsa anlamıyor hiç kimse…

 

Yasemenim;

Bahtımın kara gecelerine,

Yalnızlık sihr-i efsun olur,

Şimali sana dönmüş ruhumu,

Öldürdüm biraz önce

Öldürdüm senden kalan ne varsa geride.

Gecenin koynunda,

Ağlaşan çiçeklerin,

Sesine tıkadım kulaklarımı.

Bilesin yarım ve yangın yeridir,

Senden kalan…

 

Yasemenim;

Sen ayrılık kokardın ezelden beri,

Ben vuslatının dilencisi…

İşte  bu yüzden dilim lal,

İşte bu yüzden yüreğimde ihtilal…

 

Yasemenim;

Bir damla suya hasret kala,

Şehadete ulaşan Hüseyin’leyim,

Aşka susamış dudaklarımda,

Sonsuzluğu zikrediyorum,

İşte şimdi ulaştım vuslata…

 

Adem Efiloğlu

 

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required