SUS PAYI DUDAKLARIN
Sus payı dudakların, kurcalardı aklımı,
Beni benden alırdı, o muhteşem sözlerin.
Herkes gibi gizlerdim, derinlerde saklımı,
Işık olurdu işte, karanlıkta gözlerin.
Anlatamazdım seni, sözcüklerim yetmezdi,
Cümleler firar eder, kelimeler kaçardı.
Nasıl inat ederdim, mücadelem bitmezdi,
Ben seni düşündükçe, aklım yiter, uçardı!..
Evet, abdal olmuştum, aşkındı hürriyetim,
Özgürlüğün tadını, nefesinde almıştım.
Varsın sensizlik olsun, şimdi bitmez diyetim,
Seninle en tarifsiz, duygulara dalmıştım.
Hele o gülüşlerin, endamında nazlanır,
Vururdu ortasından, bağrımı kirpiklerin.
Kıvranır kelimeler, konuşmaz da sızlanır,
Öyle derin kanardı, attığın çiziklerin.
Şimdi sus dudakların, aklımın kıyısında,
Vuslatının izleri, umutlarımda kanar.
Yüreğimi gömdüler, Yusuf’un kuyusunda,
Yine elbet kıyamaz, Âdem ismini anar.
Âdem Efiloğlu