SURETİ AŞK SÜREYYA 3

 

Süreyya

Öksüz mevsimler kundaklanırken benliğimde

Karanlığın ortasında yankılandı çığlığım

Gözpınarlarımda tutuldu zaman

Bakarsın soluğumda demlenen infialler

Avuçlarında kurar otağını

Orta yerinden çatırdar tenhalığın sesi

Aşktan bir çerağ yanar Süreyya

Sana doğru çevirir rotasını…

 

İsmini ezberleyen kuşlara sevdalandım Süreyya

Sensizliğe göçebe ruhumdan kaçmadan

Rehin kaldım yüzyıllarca arafında

Havva’nın suretinde geçtim tövbe kapılarından

Yüreğim aşk diye yeryüzüne çarparken

Utanmadım çıplaklığımdan Süreyya

Umudu avurtlarıma saklayıp hayata tempo tuttum

Sürgünüme âşık ayaklardan…

 

Bildim Süreyya bildim

Aslının dudaklarında parçalanan sazları

Züleyha’yı dilimleyen bıçakları

Leylanın esmasındaki ah’u zarı

Ozanın tellerindeki intizarı

Gel gör ki ben hiç biri değilim

Gücüm yok Süreyya

Gücüm ki sadece aşkının pehlivanı…

 

Gözlerinin içinde

Beter bir tutkunun zindanında mahpusum Süreyya

Cennetin kapılarına zuhur etmiş feryadım

Yazdıkça asılıyor kelimelerim

Müebbet yemiş mısralardan sana koşuyorum

Korktuğumu sanma sakın

Şu mavi göğün kanatlarında

Bırak aşkını dileneyim

Aşkınla buhar et beni Süreyya

İçtiğin sularına sineyim…

 

Gel Süreyya gel

Süzül karanlık akşamların serencamından

Çiçeklerin rayihalarında buluştur dudaklarını

Dudakların süslesin güllerin yapraklarını

Süzül ki hayat nabız atışlarımda sükûn bulsun

Süzül ki bir sonsuzluk sabahına

Göğsünde uyanayım…

 

Süreyya

Sırlara gizlediğim aşkın narıyla

Senin bana, benim sana ve hatta senin sana olan

Aşkımızı tefsir et…

 

Âdem Efiloğlu

19 Mart 2025

Saat 15.21

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required