SAKIN GİTME

Görmüyor musun?

Takıldım peşine sürüklendim

Yüreğim yarını olmayan gecenin sabahında

İçime işlendin nazende nazende

Bak aynalara söyle gördüğünü

Aynada yansıyan sen değil

Benim aslında

 

Duymuyor musun?

Avaz avaz çığlıklarım var her sustuğumda

Susmak sana dair ilk tutkularımdı oysa

Söyleyemem yandığımı bilmez anlamasan da

Konuş duvarlarla

Konuşan sen değil

Benim aslında

 

Bilmiyor musun?

Uzaklar yakın olur nefes alışlarında

Davetkar sözler okşar ruhun incesini

Efil Efil bir yol geçer damarlarımdan

Ağlayamam ağlamak erkeklere göre değilse de

Haykırışlar Fizan’a asla umut değil

Ağla ellerin başında

Ağlayan sen değil

Benim aslında

 

Anlamıyor musun?

Kalbimin ritmini kaybettim ağyar oldum

Çıkamadı dilimden sözcükler yutkundum durdum

Senden gelecek selama ne çok bahtiyar oldum

Varsın hesap yine yazsın zararına

Sitemlerini sırala istediğin kadar

Söyle istersen ne çok sevdiğini

Seven sen değil

Benim aslında

 

Yanmıyor musun?

Aşkının cehennemine ha düştüm ha düşeceğim

Söndürür mü? bu ateşi Nil olsa, Fırat olsa

Cemalin alevden ok saplanmış yüreğime

İçim erir grift bilmeceler içerisinde

Acısını hissetse de bütün bedenin

Sızlanma boşuna

Yanan sen değil

Benim aslında

 

Hasretine yamansın tüm sevda türküleri

Bir bilinmez zamanda ruhum versin canını

Ne zor şey hasret denen bu infial

Kopardım benden gayrı hayatla olan ipini

Öldün sanki flu bir gecenin koynundan

Dudağında aşkımın ilk öpücüğü

Uzanıp yatan o nazen de bedenin

Ölen sen değil

Benim aslında

 

Al yanına beni de

Ya da

Sakın gitme…

 

adem efiloğlu

Yorum Yapın

All fields marked with an asterisk (*) are required