MİADI DOLMUŞ GAMZELERİMİN AKŞAM SAATLERİ
Bir düş sarsa da hayallerini
Ufkuna dökülmeyen yağmur
Senin değildir
Nicedir yakalayamasam da gülümsemelerini
Gülüşünden yoksun hayat benim
Senin değildir
Miadı dolmuş gamzelerimizin akşam saatlerinde
Bir hoyrat rüzgâr avucunda
Toprak doldu gözlerimize
Dünyanın dibine düşmüşüz
Hayatı kilitlemişler üstümüze
Hayat dediğin nedir ki
Tecilli ölüdür cesetlerimiz…
Kim derdi ölü bir bakışa kurban edecektik şiirleri
Savrulurken fırtınanın önünde
Saçların süzülür gibi gözlerimden geçerdi
İsmine amade Azrail değiştirirse safını
Bütün ölümler onunla yapacaktır tavafını
Söyle şimdi hangi gassal gönüllü cesedimi yıkamaya
Kim ölür yerime seve seve gözlerime bakarken
Derim ki
“Ali Ayşe’yi seviyor” diye koşarken çocuklar
Ayşe saçlarına bağlıyor aşkın umut çaputlarını
Yar’a oluyor bütün sözler dilinde
En güzel yerinde vuruluyor serçe bakışlarının
Sararım küçük acılarını gözkapaklarımın
Asılsız söylemler kadar haklıdır içimdekiler
Yaralarımdan sızıdıkça hayat yanımız
Derinlere doğru iner bütün hicvedişler,
Elinde ki kan’a bulaştıkça serçelerin kanatları
Ölüm kadar sessiz kalacak
Tüm bekleyişler
Âdem EFİLOĞLU