KASIMDA AŞK BAŞKADIR

 

Aralığın ürkekliğinden kaçarken

Yolumu düşürdüm yoluna

Yollar yollara aşındı, yıllar yıllara

Ömrümün arşına çıktım efil efil

Yüzüm yüzüne değdi zamanda

Ocağın tam ortasında…

 

Aşkın tüm nazarına

Yirmi sekiz gün dayandı şubat

Sabır taşı olup çatladı.

Sonrası düşlediğim tüm şiirler

Martın imkânsızlıklarında yarım kaldı

Büyüklerin söylediği oldu

Kapılardan bakkaldık buğulanan dudaklarla…

 

Ateş ismini aşktan alır dedi bir bilge

Vazgeçmeden yetiştim nisana

Nasıl olsa umutsuz kalmamak bahşedilmiş insana

“Aşk” dedim, çağlayana döndü nehirler

Dağlar şerha şerha üstüme yürüdüler.

Sevdanın yanaklarına hasretle düştü zülüfüm

Mayıstan medet umdum

“At” dedi

“At beni çıkışı imkânsız gamzelerinin çukuruna”

Umutsuzca vuruldum…

 

Yaşanmamış aşka açıldı gözlerim

Işıkları öksüz bir hazirana

Bekle  dedi tam tamına  otuz gün

Sonra gidiverdi bakmadan ardına.

Temmuzu  muştuladı martılar

Aşkı sordum her gününe

Uçuşup kaçışıverdi vaat edilen ne varsa

Kala kala kaldı avuçlarımda yanılgılar…

 

Bende varım diye seslendi ağustos

Aşkın ihtişamından çok

Zaferleri müjdeledi günbegün.

Göğüme sarı yapraklar düştü

Sözüm özüme karıştı eylülde

Hüzün coğrafyasında var gücüyle

Aşk kuşandı postal izleri

Eylülden geçti bulutlar yağmur yağmur

Gök kubbede aşk masalına selam dur…

 

“Kasım” dedi  ekim,

“Ufkum paslı mürekkebim solgun

Ruhumdan sevda geçiyor bana müsaade”

Ekimi harcadık bak bir satırda

Hele bakın derim ne var hatırda…

 

Sonra geldi kasım

Mavi bir akşamın göklerinden düştü hüzün

Mahpusluk koksa da tutsağıydım acısına

Yüreği mülteci, ruhu gezgin bu maşuğun bağrına

Gel ey kasım aşkınla süzül.

Gel bir bak

Görmez misin gözlerim usta demirci olur kalbinin hizasında

Ne zaman aşkı düşünsem güzçiğdemi tadı gelir dudaklarıma

Sonra kuşlar kanat çırparak yetişir imdadıma

Son sözü fısıldar falcı bacı

“Kasımda aşk başkadır, kasımda aşk başkadır…”

 

Âdem Efiloğlu

Yorum Yapın

All fields marked with an asterisk (*) are required