GÖNÜL

Viran mısralara ,serdiğim aklı,
Geçtiğim yollarda, bulmadım gönül.
Perişan diyorlar, kim dese haklı,
Uğrunda değiştim, n’olmadım gönül.

Nedir bu devinmen, nedir bu tasa,
Sanki idamındır, bağrına asa,
İçine isyandan, dağılmış masa,
Daha da kendimi, salmadım gönül.

Sabır derim sabır, dağlar erirde,
An gelir halimi, gözün görürde,
Fakir bile acır, hayrat verirde,
Yaşarım yine de, ölmedim gönül.

Parçalar bağrımı, verdiğin acı,
Nerede bulunur, artık ilacı,
Teselli etmez ki, ne ana bacı,
Gittiğin günlerde, gülmedim gönül.

Nedendi niçindi, soru sorarım,
Küllenmiş aşkıma, çözüm ararım,
Bu son sözün dedim, sende kararım,
Yine de hatrını, silmedim gönül.

Sessizdim vakurdum, âli cenaptım,
Dalgasız denizdim, fırtına yaptım,
Ansızın duvardan, duvara çarptım,
Sabrettim hepsine, yılmadım gönül.

Sana ram olmayı, seçebilirdim,
Ölümsüz badenden, içebilirdim,
Ölmeden sinene, göçebilirdim,
Cenaze namazın, kılmadım gönül.

Garip Âdem yolun, vuslata çıksa,
Sindiğin duygular, sana ıraksa,
Yar diye bildiğin ,seni bıraksa,
Demek ki ben seni, bilmedim gönül.

Âdem Efiloğlu

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required