DÜN DÜŞÜME DÜŞTÜM

 

Dün düşüme  düştüm

Aklımda kalmış anıların arasından

Elleri

Kirli pasaklı bir çocuk ağladı

Başı döndü dünyanın

Daha fazla dayanamadı ayaklarım

Düştüm…

 

Çatılarında güvercinler beslenen evlerin

Üzerinden bakıyorum dağlara

Yükseklerinde kırlaşmış topraklar

Rüzgârın hâkimiyetine esir

Telaşlandıkça dudaklarım müteessir…

 

Gözlerimin çukurunda demirlemiş gemiler

Salına salına çarpıyorlar kıyıya

Arada lastik gıcırdamaları

Ağlayan martıların kavgasına karışıyor

Ruhumun feveranları…

 

Kirpiklerimde asılı özgürlüğüm

Birkaç damla gözyaşına sarıldı

Kırıldı mahkûmiyetin zincirleri

Babamın okuduğu masallarda

Gelincikler yüz yıl yaşarken…

 

Ellerini öptükçe dünyanın

Denizler ayaklarımı tuza beledi

Annemin yazmasında sabahladı yanaklarım

Ucu sivri demirle kazınmış duvarlarda

Tükenmedi hasret şarkılarım…

 

Dün düşüme düştüm

Babam saçlarımı okşadı sevgiyle

Annem kapıda karşıladı

Ne muazzam ihtişam

Melekler bile ağladı…

 

Dün

Geçmişimin üzerine

Düşümde düştüm

Kanadım

Kanadım…

 

Âdem Efiloğlu

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required