DUDAKLARINDA NAR RENGİ ÇIĞLIKLAR
Bizim mahallede özgürlük naraları atan
Ve bu yüzden hapisler yatan şiirler tanıdım
Hepsi tepeden tırnağa delikanlı
Hepsi yüreğiyle
Ölüme nikâhlı…
Bazen meydan meydan,
Tankların dişlilerinin arasına,
Takoz olmak istiyor insan.
Ucu soğuk namlular daha ısınmadan.
Özgürlük bu kadar ucuz
Gitmemeli en azından…
Uykuya hatıraların hicranından,
Büyük gülüşler ısmarlamalı,
Diyelim ki gelecek kaygısı olmayan.
Sıkılan yumruklarda intikam yeminleri yerine
Açılan avuçlarda dua etmeyi bilmeli,
Hırslarına mağlup olmamayı öğrenmeli insan…
Şu sıralar kime sorsak
Uzak diyorlar aydınlık yarınlara
Bir gün geçmiyor ki acı çalmasın kapımızı
Kan gölü bayrağımın şanlı hikâyesi
Biraz korkuyla
Biraz kaygıyla
Biraz açlıkla
Biraz koltuk davası
Meseleler tarih kadar eski
Eskiliği kadar derin
Her bir yerimiz yama yama
Dikiş tutmayan hatıralar
Şimdi baş tacı yapıp kapımızı açtığımız
Bizi dün arkamızdan vuranlar
Ne büyük yüreğin var Türkiyem…
Yine ayağa kalkacaktır Mescid-i Aksa
Kan gözyaşlarına bulanan merhamet
Ne kadar uzak olsa da
Bir asanın hükmüne boyun eğer yine Kızıldeniz
Belki yine bahara donanır tahrir
Bağdat’ta huzur yakalar kardeşlerimiz
Şam’da kahvesini yudumlarken
Acem yurdunda mesire olur Karabağ,
Kim bilir
Yine şen olur Türkistan, Uygur, Kırgistan, Kırım
Kim bilebilir.
Şimdi
Ayaklarını büyük koltuğa uzat
Renkli ekranın kumandasının tuşlarında hürriyetin
İster kapat, ister zapla
O patlayan bombalar bir film sahnesinden
Nar sosu bulandı sanırsın çocukların
Kan tükürürken çocukların dudaklarından dünya
Sen istersen duyma…
ÂDEM EFİLOĞLU