DİLRUBA 1
Tükenir birer birer, umut dediğin vaha,
Karanlığa yatalım, uyanmadan sabaha,
Yaşamamın gayesi, sonuç bulmadan daha,
Sormadan niçin neden, susalım mı Dilruba.
Kederlerin tek sıra, dizildiği bir anda,
Gülmelerin suç diye, çizildiği bir anda,
Bahtımın kara diye, yazıldığı bir anda,
Duyguları yok sayıp, asalım mı Dilruba.
Sonrasız bir gecede, demleyerek efkârı,
Her şeyi savurarak, yok edip yoğu varı,
Söyle şimdi sonunda, kime bunun zararı,
İçimize kan zehir, basalım mı Dilruba.
Savurdu kader bizi, cümleler ölü doğdu,
Esir kaldık zamana, her zulüm bizi boğdu,
Sanırsın kutuplardan, saçlarıma kar yağdı,
Üstünde rüzgâr olup, eselim mi Dilruba.
Karanlıklar boyardı, gözlerinin rengini,
Gözlerin bulur muydu gün gelirde dengini,
Vuslatın gölgesinde, yaptığım aşk cengini,
Merhamet göstermeden, keselim mi Dilruba.
Acısan da aldırmam, yüreğim taşa döndü,
Baharlar güme gitti, her mevsim kışa döndü,
Firar etti duygular, bir dağda kuşa döndü,
Aklımı sıfırladım, hayat en başa döndü,
Âdemin feryadını, kısalım mı Dilruba.
Âdem Efiloğlu
Dilruba: Gönül kapan, gönül alan.