BENİM HİKÂYELERİM ÖKSÜZ VE YETİM DÜŞER SATIRLARDA
Muhtemelen görmeden geçip giderdik bulutları
Hani ayaklarımız taşlara takılıp düşmeseydik
Ben sevmekten pişman değilim
Hani sevmeseydik
Bilmezdik sevginin ne olduğunu
Ve bilmezdik yağmurun ıslak
Bulutların pamuk yüklü koşuştuğunu
Hani ıssız dağların soğuğunu kimse bilmez
Ve bilmez okyanusların ne kadar derin
Uzak, sessiz gizemli olduğunu
Neticede biz Piri Reis değiliz
Baksana sevdiğim
Gözlerinde derin kederler biriktirmiş zaman
İçine can olmak istedim
Canına can katmak için
Hem can dediğin mesafe nedir bilmez ki
Bir gece yarısında heyecanımı yazıyor mısralar
İçinde sevdan coşkun ırmak
Niagara’dan dökülüyor denizlere
Gayem seni sevmenin
Okyanuslara sığmayacağını göstermek
Abarttığımı düşünme sakın
Benim hikayelerim öksüz ve yetim düşer satırlara
Ruhumu beyaz bir kefenle gömdüğümü söylemeliyim
Daha on iki yaşlarında
Sevgisizliğimin satır başında
Sevmeyi öğrenmeye çalışan bir çocuğum
Sevdana dilemma
Ne yana dönsem sana çarparım sevgili
Hangi yola girsem sana çıkar
Aşkını kana kana içmeye yeminliyim
Sen varken ölemem ki ben!
“Ölen hayvan imiş aşıklar ölmez*”
Adem Efiloğlu