AŞKIN YALNIZLIK SALTANATI
Ey!.. adına bahtiyar olan kalbimin
Orta yerinde oturan sevda;
Ey!.. En girift bilmecelerin sahibi;
Yoksun
Her şehir yabancı bana…
Yasemenim;
Kalbimin çeşnigahında kanat çırpıyor sevda kuşları
Geceye ateş yakıyorum Tur dağının boyunda
Akşamsefaları süslüyor yanan genzimi
Her sabah penceremi aydınlatıyor gülüşün
Aşk imbiklerinden içiyor ruhum
Uykularımı feda ederek
Sana geliyorum…
Gökkubbenin altında kavrulan tenime inat
Meydan okuyorum bütün dünyaya
Nesimi’yi yüzdükleri gibi yüzsünler derimi
Zaten fasılasız özlemler biriktirmişken
Bağrımda yanan ateş-i suzanı
Çekip çıkaramam
Orada sen varsın diye
Bu yüzden yanarım hem gündüz hem de gece…
Vuslatına dilemma sancılar büyüttükçe
Ahraz bekleyişlere isyanda gözlerim
Anlatsam zülf-ü perişan halimi derim de
Susarım
Mağrur yüreklerin bakışlarında
Ruhum şem’e koşan kelebekler gibi
Geceyi yırtar ah-u zarım…
Ey sanem!..
Düşlerime devrilir her gece bakışların
Yorgun bir firakı yazmaya tecelli kılmaz kalem
Hasretin ezer geçer ruhumu
Ama vazgeçmem
Aşkın yalnızlık saltanatından…
Rüzgârına esirim
Yağmuruna
Toprağına
Ateşine
Sormadım zaten severken seni…
Âdem Efiloğlu