Aşkın Türküsüyüm Ben
Sensizliğin zamanına düştü gölgem
Güneş uçurum kenarlarıma teğet geçerken
Her katre sallandı upuzun kirpiklerimde
Tınısı kaybolmuş yapraklarda mırıldanılan
Hiçliğin türküsüyüm ben
Sendelendim acuze bir yaprak gibi deprem vakitlerimde
Düşler beledim zamanım sırtına vurduğum beşiğinde
On dördünde ay düştü zifir bir geceden
Asır asır diyarlarda söylenilen
Sevdanın türküsüyüm ben
Her bahardan bir çiçek kopardım saçlarına
Sensizliğe kanayan gecelere serpiştirdim
Ne vakit çaldı düşlerim emanet geceleri
Zılgıt olup yüreklerde inletilen
Hasretin türküsüyüm ben
Peşinden koştuğum ateş ne vakit yakar tenimi
Suskunluğa adanmış benliğim yangın yeri
Kelimeleri peşin peşin çaldılar dilimden
Dalgaların köpüklerinde haykırılan
Sessizliğin türküsüyüm ben
Bedenimi öldürdüm geceden koyu şafak vaktinde
Aşka dair tüm melekleri sardım tenime
Savurdum Dünya denen mekanın sinesine
Seven gönüllerin damarlarına işlenen
Aşkın türküsüyüm ben
adem efiloğlu