Aşkım İğfal Ediliyor

Aşkımı iğfal ediyor
Tenha köşelerde fısıldayan cümleler
Kaç sıkımlık canım var
Kaç sabrı yetirir yüreğim
Kurşun gibi deliyor
Adını duymak istemediğim kelimelerin
Aşkımın sağır kulakları

Yüreğimi gömdüğüm toprak
Uyan şimdi kalk ayağa
Yeşersin istedikçe yaşanmamışlıklara
Sen uzaklardan düşerken gönlüme
Beklemedim hiçbir şey
Ağlıyor gözlerin acıdan
Sinemde saklı şefkatli ellerim
Sen yoksun

Gözyaşından doğuyorum nemli topraklarına
Kurak sancıların var
Sarılmışsın girdabına
Her girdap daha derine soksa da seni
Anlaşılmaz bir halde yaşadığın travma
Dört yanın çepeçevre işgal edilmiş
Koy ver gitsin desem de zamanın akışına
Susmuş bütün alem isyanlarına

Düşler sokağına giriyorum yarım aralık kapılardan
Kapılar gıcır gıcır inliyor kulaklarım
Aklımda sana dair sevda cümleleri
Karanlıklar ardına saklı yarım aklım
İçin için kemiriyor beni
Geçmişinden atamadıkların
Ölüyorum dizlerine uzanamadan
Kapıyorum gözlerimi sana doymadan

Aşkımı iğfal ediyor tenha sokalar da kara kara gölgeler
Dilime sus geliyor sevgilinin sağır kulakları
Ömrüm bir bilmecenin parçalarını topluyor
İntikam yeminleri ediliyor silinmiş bitmiş geçmişe
Kanıyor bakirliğim
Hiç kimseler görmüyor
Sessizce ağlıyorum
Nehir yüreğim…

adem efiloğlu

 

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required